
Yedikule Hisarı’nın temelleri ilk kez Doğu Roma İmparatorluğu Dönemi’nde atılır. 408 – 450 arasında II. Teodoios tarafından inşa ettirilir. Bizans Dönemi’nde artan saldırılarla birlikte surlar, üç kademeli bir savunma mimarisi oluşturur. Zamanla bu surlara görkemli kapılar da eklenir ve bu kapılardan en meşhuru da bir zafer takı olan Altın Kapı’dır.
Yedikule Hisarı Hakkında Bilinmeyenler
Fatih Sultan Mehmed, İstanbul’un fethinden sonra 1458’de yeni surlar ekleterek yedi kulesi olan bir hisar yaptırır. Yedikule ismi de buradan gelir. Hisar, Osmanlı Dönemi’nde devlete ait değerli evrakları, eşyaları saklamak ve siyasi suçluları hapsetmek için kullanılır.
Yedikule Zindanları’nın en meşhur tutuklusu, 1622’de tahtından indirilen II. Osman olur. 1800’lü yıllarda artık hapishane olarak kullanılmayan hisarın içinde Osmanlı döneminde bir mahalle oluşmuştu. 1782’de çıkan yangında mahallenin yok olduğu yine tarih kitaplarından edinilen bilgiler arasında.
Hisar, 1856’da bir süre baruthane olarak kullanılır, 1869’da ise avlusuna kız sanat okulu inşa edilir. Avlusundaki minare ve çeşmenin Fatih döneminde yapıldığı düşünülür.
Yedikule Hisarı 1895’te Müzeler Umum Müdürlüğüne verilir. 1959’da restorasyon yapılır ve 1968’de Hisarlar Müzesi Müdürlüğü’ne bağlanır.
Osmanlı ve Bizans tarihinin kesişim noktası olarak görülen Yedikule Hisarı, zamana meydan okuyan en eski yapılardan. Restorasyon çalışmaları devam eden Hisar’ın İstanbullulara yeniden kazandırılacak olması güzel haber.