
”İstiklal Caddesi debisi yüksek bir nehir gibidir. Boğaz’ın olduğu gibi İstiklal’in de en dar ve en geniş yerleri var. Bu geniş alanda bu projeyi yapmak büyük şanstı. Caddenin enerjisinden ve insan hareketinden, sirkülasyondan faydalanmayı önemsedik. Binaya giren insanların buraya tırmanıyor gibi görünmesini de…” Ertuğ Uçar
Yapı Kredi Kültür Sanat kimler tarafından yapıldı?
Galatasaray Meydanı’ndaki Yapı Kredi Kültür Sanat binasının yerinde 1944 tarihli neoklasik bir yapı bulunuyordu. Alman mimar Paul Schmitthenner tarafından tasarlanan, modernist rasyonalist özellikler taşıyan 1958 tarihli yapı ise 2011 yılına kadar hizmet verdi. Bugün caddenin kalabalığını kucaklayan yapı ise Ertuğ Uçar ve Mehmet Kütükçüoğlu imzasını taşıyor.
Bina Taksim’den Çiçek Pasajı’na doğru yaklaşırken fark ediliyor, zira caddedeki diğer yapıları net bir biçimde görebilmek için hizasında olmak gerekiyor. Dolayısıyla tüm kütlesiyle bir meydan binası. Meydan ve bina arasında bir iletişim söz konusu. Meydan binayı, bina meydanı görünür hale getiriyor.
Paul Schmitthenner’e ait tasarımının izleri son projede görülse de arada büyük bir fark olduğu anlaşılıyor. Daha önce içe dönük olan yapı tamamen dışa açılıyor ve caddenin kalabalığını kucaklıyor. İlhan Koman’ın Akdeniz heykelinin bu kucaklayışın bir sembolü olduğunu söyleyebiliriz. Ertuğ Uçar binanın ön cephesine “eyvan” yerleştirme amaçlarını da bu şekilde açıklıyor. Eyvan; İran, Osmanlı ve Selçuklu mimarisinde sıkça rastlanan, üstü tonozla örtülü, üç tarafı kapalı, bir tarafı tamamen açık mimari yaklaşım olarak tanımlanıyor.
Cam cephe ve ara katlardaki geçişlerle kitabevi, müze, sergi salonu, performans salonu, kütüphane ve yayınevi rampalar dizisiyle birbirine bağlanmış; kamusal bir hat, bir ara mekân oluşturmuş.
Caddeyi ve Galatasaray Meydanı’nı farklı açı ve yüksekliklerden görme fırsatı sunan bina, “Beyoğlu’nda kültür ve sanatın şeffaflaşan yüzü” olmasıyla da anlamlı bir işleve sahip.