Bugün Kahve Molası’nda sizlere, eşsiz fotoğraflarıyla İstanbul’un geçmişine ışık tutan Selahattin Giz’den söz etmek istiyoruz.
Kara kışından parklarına, caddelerde telaş içinde koşturan insan kalabalığından Dolmabahçe’de müşteri bekleyen simitçiye, arka sokaklarından Cumhuriyet balosunun yapıldığı mekânlara kadar İstanbul’a dair her şey Giz’in ilgi alanına girdi ve objektifinden yansıdı.
Selahattin Giz, 1914’te Selanik’te doğdu. Fotoğrafla tanışıklığı amcasından sünnet hediyesi olarak aldığı bir fotoğraf makinesiyle başladı. Lise eğitimini tamamladıktan sonra, 1931’de Cumhuriyet gazetesinde çalışmaya başladı. 43 yıl boyunca aynı gazetede foto muhabiri ve gazeteci olarak çalıştı.
1930’lardan 70’lere kadar çektiği fotoğraflarla Cumhuriyet tarihinin görsel hafızasını oluşturdu. 1929 yılından vefatına kadar Atatürk’ü adım adım izleyerek fotoğraflarını çekti. Naaşının Dolmabahçe Sarayı’ndan Ankara Etnografya Müzesi’ne götürülüşü sırasında çektiği 25.000 kare, arşivinin en önemli fotoğrafları arasında yer aldı.
Kendi ifadesiyle “sefilden sefire kadar” her türlü insanı ve her türlü olayı görüntüleyen Giz, 20 Şubat 1994’te aramızdan ayrılırken, ardında yaklaşık 35.000 fotoğraftan oluşan bir arşiv bıraktı.
Bu arşiv, Yapı Kredi Kültür Sanat tarafından satın alındı ve yapikredisanalmuze.com adresinden erişime açıldı. Yukarda paylaştığımız, yağmurlu bir günde Galata Köprüsü’nde çekilen kare de Selahattin Giz’in sanal müzede sergilenen fotoğrafları arasında yer alıyor.