Bugün Kahve Molası’nda sizleri, 2010 yılında denizden koparılarak çürümeye bırakılan, geçtiğimiz günlerde Şehir Hatları’nın Haliç Tersanesi’nde yeniden hayat verdiği, denizle buluşturduğu 70 yaşındaki Paşabahçe vapurunda ağırlamak istedik.
Geldiği ilk günden itibaren İstanbulluların en çok sevdiği vapur olan rahat, büyük ve güzel Paşabahçe, 1952’de İtalya’nın Puglia bölgesinde yer alan liman kenti Taranto’da, Türkiye’nin talebiyle motorlu bir yolcu vapuru olarak tasarlandı. Şehir Hatları’nın en büyük ve en tonajlı ilk yolcu vapuruydu. Diğer ithal gemiler gibi römorkörler eşliğinde değil toplamda 3200 beygir üreten Sulzer makineleriyle gelmek üzere Kaptan Fiknet Altınçubuk ve uzun yıllar kaptanlığını yapacak Faik Kul’un yönetiminde İstanbul’a hareket etmişti. 2 Ekim 1952’de İstanbul’daydı.
Adını, Paşabahçe semtinden alan, kendisine şarkılar yazılan bahçe tipli vapur, İstanbul’a eşsiz bir parçayla geldi. Tamamı ıhlamur ağacından yapılmış bir Artemis tablosuydu bu. Tablo da Cantieri Navale di Taranto’da yapılmıştı.
1953’te kendisine eşlik etmesi için getirtilen ve Paşabahçe gibi Bahçe Sınıfı vapurları arasında yer alan İngiltere yapımı Dolmabahçe ve Fenerbahçe vapurlarıyla birlikte yıllarca Adalar’a ve Yalova’ya ekspres seferler yapan Paşabahçe ayrıca kalabalık iş saatlerinde Eminönü-Kadıköy hattında da hizmet verdi. 58 yıl boyunca sefer yapan vapur 12 yıl aradan sonra Haliç Tersanesi ile Koç Müzesi arasında ilk seferini yaptı.
Orijinal filikaları, açık alanlarda kendine has oturma düzeni, güvertedeki sabit masa ve koltukları, basık tavanı ve eğimli yapısıyla farkını hissettiren Paşabahçe’nin, İstanbullulara ikinci kez verilen büyük ve anlamlı bir hediye olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Kahvemizin son yudumlarını 1959’da yaptığı vapur yolculuğunun etkisiyle güftesi Fethi Karamahmutoğlu’na, bestesiyse Rüştü Eriç’e ait olan şarkının sözleriyle bitirelim:
Martılarla bir yolculuk / Paşabahçe Vapuru’nda / Mavi beyaz bir mutluluk / Paşabahçe Vapuru’nda / Darılmışken hayata dün / Tüm insanlık dostum bu gün / Yaşadığım sanki düğün / Paşabahçe Vapuru’nda / Tatlı bir meltem herkese / Bir güzel düş, bir hoş bilge / Ne olur bu yol bitmese / Paşabahçe Vapuru’nda