Kahve Molası’nda bugün kadınların heykeltıraşlık sanatında var olmasında öncü bir ismi, Sabiha Bengütaş‘ı anmak istedik.
1904’te İstanbul’da hayata gözlerini açan Sabiha Hanım, 1920’de, 16 yaşındayken Sanayi-i Nefise Mektebi’nin resim bölümünde eğitim görmeye başladı. İlk yılında yaptığı bir antik büst, okulun heykel bölümü hocalarından İhsan Özsoy‘un dikkatini çekti ve kendisine “sen evin temelini yapmadan çatıya çıkmışsın” diyerek sanatçıyı cesaretlendirdi ve Sabiha Hanım böylece heykel bölümünün ilk kız öğrencisi oldu.
Okulda düzenlenen sınavda birinci olunca ve Prix de Rome’u kazanınca, Roma Güzel Sanatlar Akademisi’nde Prof. Luppi atölyesinde eğitim görme şansı yakaladı. Daha sonra Taksim Meydanı’ndaki Cumhuriyet Anıtı’nı yapan ünlü İtalyan heykeltıraş Pietro Canonica‘nın asistanı oldu ve onunla birlikte İtalya’da bir buçuk yıl çalıştı.
Atatürk, İsmet İnönü, Abdülhak Hâmid, Ahmet Hâşim, Nâmık İsmail, Bedia Muvahhit, Prof. Dr. Âkil Muhtar, Hakkı Şinasi Paşa, Ali Fuat Paşa, Hasan Ali Yücel ve Roy Kohler gibi isimlerin büstünü yaptı.
Diplomat eşi Şakir Bengütaş emekli olunca Ankara’ya taşındılar. Sayısız esere imza atan ve birçok ödül kazanan Sabiha Hanım 1992’de burada yaşama veda etti.
Kendisiyle yapılan bir söyleşide şunları dile getirmişti. “Gördüğümü yapmaya taraftarım. Hem de en sade şekilde. Gördüğümü yaparken, tabiatı kopya etmiyorum, şahsi görüşümü de ilave ediyorum. Tabiatı harikulade severim. Daha çok peyzaj üzerinde duruyorum. Çünkü heykelde tabiatı ifade etme imkânı yok. Mizaç itibarı ile ne klasik ne de modernim. Esasen üslûp mevzubahis olamaz. Aranılan şey, sanat kıymetlerinin mevcut olup olmamasıdır.”