
Bugün kahvelerimizi, Haliç Sanat adını alan Tarihi Fener Evleri’nde içmek istedik. Metruk ve işgal edilmiş bu yapılar topluluğunun İBB Miras’ın restorasyon çalışmaları sonucunda artık çağdaş sanat galerileri olarak ziyaret edilebileceğini müjdeleyerek.
Osmanlı dönemindeki yangınlar, liman ve çevresinin daha güçlü ve kalıcı yapılardan oluşmasına neden oldu. Fener ve Balat semtlerinin günümüze dek ulaşan kentsel doku ve yapı stoğu, 18. yy sonlarında ve 19. yy’ın hemen başlarında şekillendi. Taş Oda olarak bilinen Fener Evleri de bu yapılar arasında yer aldı.
18. yy’a tarihlendirilen, beş yapı bloğundan oluşan evler, inşa edildikleri dönemden yıkıma terk edildikleri zamana kadar farklı amaçlar için kullanıldı. Depo, atölye, ticarethane, konaklama ve eğlence mekânı olarak hizmet verdi.
Fener Evleri, bu hareketli liman bölgesine yerleşen ve burada ticaret yapan zümrenin dikkatinden kaçmadı ve o zümre tarafından değerlendirildi.
Restorasyon çalışmaları sırasında sıva altında kalan özgün işlemeler, kabartmalar ve alt katlarda zemine gömülmüş alan gün yüzüne çıkarıldı ve yapının bütünlüğü korundu.
Haliç Tersaneleri’nde İstanbul Sanat Müzesi, Feshane Binaları’nda Çağdaş Sanat Müzesi ve Fener Evleri’nde Haliç Sanat ile oluşturulacak üçgenle bölgenin daha canlı hale getirilmesi amacına erişilmiş, bu değerli yapılar İstanbullulara hediye edilmiş oldu.