“Yağmurlu bir gün Muzaffer’le beraber yürüyoruz. Afife bizi bekliyor. Tiyatro inkılâbının yaşayan, fakat nerede olduğu bilinmeyen bu kahramanını bir an evvel görmek için, içim içime sığmıyor. Şehzadebaşı’nda bir sokağa sapıyoruz. Bir evin önündeyiz, bir odadayız ve Afife orada.
Afife bana elini uzatıyor.
‘Ben çok unutuldum.’
Gözlerinde yaşlar var.
‘Fakat unutmayanlar, beni hatırlayanlar da oluyor.’
Gazeteden kesilmiş, buruşmuş bir yazıyı çantasından çıkarıp masanın üzerine koyuyor.
‘Halit Fahri’nin bir sene evvel Son Posta’ya benim hakkımda yazdığı yazı!’
Gene gazeteden kesilmiş bir yazı.
‘Bu da tanımadığım bir muharririn yazısı. Beni düşünmüş, benim adımı yazmış!’
Tanımadığı muharririn yazısına bakıyorum. Yazının altında benim imzam var, utanıyorum. Unutulmuş Afife’yi hatırlamış olan yalnız Halit Fahri ve Afife’yi bir kere bile sahnede görmeyen ben mi olacaktık?”
İsmet Hulusi’nin 1939’da Son Posta gazetesinde kaleme aldığı makalenin tamamına gastearsivi.com’dan ulaşabilirsiniz. Kaynakça desteği için @_serdarsoydan
‘a teşekkür ederiz.
………..
1918’de Darülbedayi’ye öğrenci olarak kabul edilen beş kadından biriydi Afife. Hüseyin Suat’ın Yamalar adlı oyununda, Kadıköy’deki Apollon Tiyatrosu’nda Emel rolüyle sahneye çıkan ilk Müslüman Türk kadınıydı. Sahnede olmak için çok direndi. Engellenme kabullenmeyişi, bu acı dolu bekleyiş hastalığı ve ölümü getirdi.
24’üncü Yapı Kredi Afife Tiyatro Ödülleri sahiplerini buldu. Yılın en başarılı kadın oyuncusu ödülünü Pınar Güntürkün aldı, kendisini tebrik ederken Afife Jale’yi, İsmet Hulusi’nin Son Posta’daki yazısıyla anmak ve bu unutulmaz isme hafızalarda bir kez daha yer açmak istedik.