FOLLOW US ON SOCIAL

İlk Detaylı İstanbul Rehberi

Bugün kahve molasında, İstanbul’un ilk ayrıntılı şehir rehberini hazırlayan Ernest Mamboury’i tanıtmak istedik.

Galatasaray Lisesi’nde otuz yıla yakın (1923–1951) çizim, geometri, matematik ve Fransızca öğretmenliği yapan İsviçreli Mamboury, aynı zamanda gezgin, araştırmacı ve yazardı. Resim eğitimi almış ve İsviçre’de öğretmenlik yapmıştı. Keşfetmek için geldiği İstanbul’la olan bağlar 1909’da oluşmaya başladı. Eski eserleri inceleyip, İstanbul manzaralarını yansıtan tablolar yapmaya başladığında bu bağ da sağlamlaştı.

Önce Mekteb-i Sanayi’de, 1921’den itibaren, otuz yıla yakın Galatasaray Lisesi’nde öğretmenlik yaptı. Türkiye’de araştırmalar yapan Batılı arkeologlarla birlikte çalıştı. Kapadokya kaya kiliselerinde inceleme ekibinde yer aldı.

I. Dünya Savaşı yıllarında Alman arkeolog Theodor Wiegand’ın İstanbul’daki Bizans imparatorluk sarayı araştırmalarına katıldı. 1912’de İshak Paşa Mahallesi yangınından sonra Sultanahmet ile Marmara kıyısı arasındaki bölgede ortaya çıkan kalıntıların plan, kesit ve rölövelerini hazırlayarak topografik haritalar üzerine işledi.

I. Dünya Savaşı, mütareke ve işgal yıllarında İstanbul’daydı. 1921-1923’te Sarayburnu ile Ahırkapı arasındaki alanda yaptırılan araştırmalara katıldı ve burada bulunan yapı kalıntılarının plan ve kesitlerini çizdi. 1925’ten sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri Müdürlüğü’nün yaptığı bazı araştırmalara da katılarak, ortaya çıkarılan eserlerin planlarını çizdi. Halil Ethem Eldem’in Yedikule hakkındaki kitabında da onun çizimleri yer alır.

Mamboury’nin en önemli çalışmaları ise turistler için hazırladığı şehir rehberleriydi. Aralarında Bursa, Yalova, Ankara’nın da bulunduğu rehberlerin ilki İstanbul’a dair olanıydı. Rehberde şehrin coğrafyası, Bizans ve Türk devirlerindeki tarihçesi, sanatı ve etnografyasının yanı sıra tarihi eserlerin tanıtıldığı bir bölüm de yer aldı. İçindeki fotoğraflar, haritalar, kroki, eskiz ve planların hemen hemen tümüne Mamboury imza attı.

Önce Fransızca olarak basılan kitap 1925’te İstanbul: Rehber-i Seyyâhîn adıyla basıldı, Almanca ve Fransızcaya çevrildi. Çalışma, 20. yüzyılın ilk dönemine dair en önemli kaynaklardan biri olarak kabul ediliyor.

Facebook
Twitter
WhatsApp

İlginizi Çekebilir