Burası 1911’de inşa edilen ve 1924’te Muhsin Ertuğrul’un Hans Müller’den uyarladığı Renkli Fener adlı oyunla perdelerini açan Ferah Tiyatrosu.
II. Meşrutiyet’in yarattığı dinamizm etkisini kültür sanat alanında da göstermişti ve dönemin en canlı, en renkli, en iyi oyunları bu tiyatro salonunda sahnelenmişti.
1924’te Muhsin Ertuğrul’un önderliğinde Darülbedayi’den ayrılan Behçet Butak ve İsmail Galip Arcan’la kurulan Ertuğrul Muhsin ve Arkadaşları Tiyatrosu sadece bir yıl içinde İstanbul’un tiyatro tarihine damga vurmuş ve bu dönem Ferah Dönemi (Ferah Sezonu) olarak adlandırılmıştı.
Türk tiyatrosunun Rönesans’ı olarak kabul edilen 1924-1925 döneminde topluluk çağdaş, farklı ve iyi tiyatro sergilemeyi kendisine misyon edilmekle yetinmemiş, liseli ve üniversiteli öğrencilere ilk kez indirimli matineler düzenlemiş ve oyunlardan önce seyircilere tiyatro hakkında bilgiler veren broşürler de dağıtmıştı.
Seyircilerin daha önce görmediği klasik oyunların yanı sıra Avrupa’da sahnelenen oyunlar da yeniden sergilenmişti. Tiyatronun kurucu kadrosu dışında Bedia Muvahhit, Vasıf Rıza Zobu, Neyyire Neyir, Hazım Körmükçü ve Kınar Hanım gibi isimler de tiyatro kadrosuna yer almıştı.
1928’de sinema salonuna dönüştürülen bina, 1941’de yanmış, yanan binanın yerine daha sonra Şehzade Sineması yapılmıştı.
1940’ların başında çekilen ikinci fotoğraf Ferah’ta bir eğlence sonrasına ait. Son fotoğrafta ise sizlerle aynı tarihlerde çekilmiş Şehzadebaşı Caddesi’ni paylaşmak istedik.